Manevi Tazminat Nedir?
Bir olay nedeniyle kişilik unsurları zarara uğramış olması, elem hissedilmesi halinde, bu eleme karşılık ödenmesi uygun bulunan bir miktar paraya manevi tazminat denilir.
Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan nesnel azalmadır.
Yasalar, manevi tazminat hükmedilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar,
kişilik değerlerinin zedelenmesi (Medeni Kanun 24),
isme saldırı (Medeni Kanun 26),
nişan bozulması (Medeni Kanun 121),
evlenmenin feshi (Medeni Kanun 158),
bedensel zarar ve ölüme neden olma (Borçlar Kanunu 56) durumlarından biri yada bir kaçıyla haklarının zarara uğramasıdır. (Borçlar Kanunu 58).
Bunlardan Medeni Kanunun 24. Maddesiyle Borçlar Kanunu’nun 58. Maddesi daha geniştir. Medeni Kanunun 24. Maddesinin farklı yerlere yollaması nedeniyle böyle bir halin bulunduğu yerde, onu oluşturan kurallar (örneğin: MK. 26, 174, 287); bunların haricinde Borçlar Kanunu’nun 58. Maddesi uygulanır.
Medeni Kanunun 24 ve Borçlar Kanunu’nun 59. Maddesinde belirlenen kişisel unsurlar, kişilik haklarıdır. Kişilik haklarıda kişisel bütünlüğün korunmasıyla ilintilidir. Kişisel varlıklar, bedensel ve ruhsal benlik ve yaşamla soy gibi insanın, insan olmasından doğan varlıklar ya da kişinin adı , ünü ve yaşam sırları gibi dolaylı varlıklar olarak iki kesimlidir.
Örneğin:
Resmi nikah yapılacağı inancı ile 3 ay karı koca gibi yaşamakta olan ancak resmi nikah yapılmaması fırsat bilinerek baba evine bırakılan kadın (1)
Olayla ilgisi olmayan kişilerin basında çete üyesi gibi gösterilmiş olmaları (2)
cikolatadan-kil-ciktiÇocukların yediği çikolatadan kıl çıkması (3)
Şişko, tombul denmek sureti ile hakarete uğrayan kadın (4)
haksız yapılan haciz (5)
kişilik hakları ihlal edilmiş kabul edilerek manevi tazminat alması uygun görülmüştür.
Buna karşın kimi hallerde kişilik haklarına ilişkin saldırı yapıldığı kabul edilmemiştir:
Üst kattan sızan su sebebiyle davacıların dairesinde oluşan hasar ve zararın (5)
Kuruma ait elektrik tellerinden kaynaklanan yangın nedeniyle davacının ürünü zarara uğramış olması (6)
Satın alınan aracın ayıplı çıkması (7)
davacıların kişilik bütünlüklerine yönelik bir özelliği bulunmayıp direk olarak doğruya malvarlığı ( mülkiyet ) hakkına tecavüz niteliği taşıdığı ve manevi tazminat değil yalnızca manevi tazminat verilmesi gerekli olduğu kabul edilmiştir.
Manevi Tazminat Nasıl Belirlenir?
Hakim manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı meydana getiren eylem ve olayın özelliği ve tarafların:
kusurlarını ,
niteliğini,
işgal ettikleri makamı
ve başkaca sosyal ve ekonomik hallerini dikkate almalıdır.
Miktarın belirlenmesinde her somut hale göre farklılaşabilecek özel durum ve şartların bulunacağı da düşünülerek takdir hakkını etkileyecek sebepleri karar yerinde nesnel objektif olarak göstermelidir. Çünkü Kanunun takdir hakkı vermiş olduğu durumlarda hakimin, hukuk , vicdan ve adalete uygun karar vereceği M.K.’nın 4. Maddesinde ele alınmıştır.
Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi bütünlüğü tekrar sağlamayı gerçekleştirecek tazminata benzer görevi olan özgün bir özellik taşır.
Kesinlikle ceza olmamasının yanında malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın giderilmesi de amaçlanmamıştır. Bu durumda tazminatın sınırı hedef gördüğü duruma göre belirlenmelidir. Hükmedilecek tutar, var olan halde amaçlanan , istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gereken kadar olmalıdır. (7)
Örneğin
3 nolu kararda, çocukların yediği çikolatada kıl görülmesi sebebiyle 1.000,00 TL (2012 yılı) uygun bulunmuş,
1 nolu karardaki kadın için 7.500,00 TL az bulunmuştur.
Manevi Tazminat Davası Nerede Açılır?
6100 sayılı HMK’nın 6. Maddesine göre davalının ikametgahında yahut;
6100 sayılı HMK’nun 16. Maddesi “Haksız eylemden doğan davalarda, haksız eylemin işlendiği veya zararın oluştuğu yada gelme ihtimalinin var olduğu yer ya da zarar görenin ikametgahında bulunan mahkeme de yetkilidir.” hükmü ile davacının yerleşim yerinde manevi tazminat davası ikame edilebilir. Kahramanmaraş Aile Avukatı