Şiddete mağruz kalan, hayatına kastedilen veya onur kırıcı davranışla muhattap olan karı yada koca diğer taraf aleyhine boşanma davası açabilir. Bu boşanma sebebi öncelikli olarak fiziksel şiddet gören tarafa, öbürüne karşı dava yöneltme olanağı tanımaktadır.
Eşin canına kastedilmesi tartışmasız bir biçimde boşanma nedeni olmakla beraber, dava açma hakkının doğması için uygulanmakta olan şiddetinin, eşin canına kastedilerek uygulanması şartı yoktur. Maddenin ilerleyen ifadelerindeki “pek kötü davranış ve onur kırıcı davranış” tüm olabilecek fiziksel türdeki şiddet eylemlerini kapsamaktadır. Tabi ki “onur kırıcı davranış” fiziksel eylem dışında hemde psikolojik şiddet, baskı ve bu nitelikteki ağır söz ve davranışları içine alan genel bir söylemdir. Ancak bu boşanma nedeninde çoğu zaman fiziksel şiddetin varlığında başvurulmakta; hakaret, sinkaf, baskı gibi hallerinde olduğu zamanlarda daha çok evliliğin temelinden sarsılması genel ayrılma nedenine dayanılmaktadır. Bu sebebe dayanan boşanma davalarında fiziki şiddet ve darpın varlığı tanık vs… gibi her çeşit delille kanıtlanabilmekle beraber, şiddetin tıbbi olarak darp raporuyla belgelenmiş olması, ispat konusunda önem arzetmektedir.
6284 Sayılı Mevzuat Dahilinde Uzaklaştırma ve Diğer Önlem Kararları
Genelde bu sebebe dayalı boşanma davası açan eşin şiddet fiiline maruz kalma riski sürdüğünden ve belkide boşanma davasının başlamasıyla artabileceğinden, burda 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Her Türlü Şiddetin Engellenmesine İlişkin Mevzuat’ta kısaca değinmek gerekmektedir. Bu kanun kapsamında (bir boşanma hukuki süreci söz konusu varsa da yoksa da), Fiili şiddet uygulanan tarafın yada şiddet durumunu bilen başka bir kişinin kanuni kurumlardan, Cumhuriyet Savcılıklarından veya Aile Mahkemelerinden talep etmesi durumunda şiddet gören tarafın emniyete alınması amacıyla ivedilikle (şiddet uygulayan taraf ve eşin ortak konuttan uzaklaştırılması, diğer taraf eşten uzak durması , herhangi bir ruhsatlı yada ruhsatsız silah taşımaması veya uyuşturucuda , keyif verici maddelerden uzak durması gibi önleyici ve ihtiyadi önlem nafakası gibi ekonomik) tedbirler verilmektedir. Bu husustaki müracaatlar hiçbir ücrete ve harca tabi olmamakla beraber uygulamadaki pek çok zorluğun aşılması sonucu müracaatlar bir gün içinde karara bağlanmaktadır. Boşanma davasından önce veya o anda hükmedilen bu tür hükümler de aynı zamanda boşanma davasında önemli bir kanıt teşkil edebilecektir.
6284 sy Kanunda öngörülen tedbirler dışında eşe uygulanmakta olan şiddet Ceza Kanunu dahilinde da suç oluşturmaktadır. Ama bu şekilde bir neticesinde yapılan ceza yargılamasında suçun sabit görülmemesi, boşanma davasında M.K.’nın bu maddesine dayanmaya engel olmaz. Yüksek Mahkeme , Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2003/6547 E, 2003/7222 K sayılı hükmünde bu durumu “Toplanan kanıtlardan davalının eşinie şiddet uyguladığı anlaşılmaktadır. Ceza Mahkesi’nin delil yetersizliği nedeniyle verdiği beraat kararı da hukuk hakimini bağlamaz. (BK. Md. 53) Evlilik birliği temelinden geriye döüşsüz şekilde sarsılmıştır. Meydana gelen bu hal karşısında boşanmaya karar verilmesi gerekir” biçiminde belirtilmiştir.
Şiddet Nedeniyle Boşanma Durumunda Mal Paylaşımı
Türk Medeni Kanunu 236. Md. , “zina veya hayata kast sebebiyle boşanma durumunda hakim, kusurlu eşin artık değerdeki payını vicdana uygun olarak azaltılmasına yada tamamen kaldırılmasına hükmedebilir” biçimindedir. Bu açık düzenleme uyarınca, mal rejiminin tasfiyesi, sayılan nedenlere dayalı boşanmanın neticesinde meydana geliyorsa, yargıç zina yada diğer taraf eşin hayatına kast etmiş tarafın katılma alacağı hakkını azaltabilir veya bütünüyle sona erdirebilir. Bu vaziyette ağır kusurlu taraf eş katılma payı alacağından mahrum kalır. (Bkz.Boşanma Sonucunda Mal Paylaşımı Davaları)
Son olarak bu boşanma sebebinin de, zina sebebiyle boşanma davasında tahmin edilen zamana ve affetmeme koşulunun şart koşulduğunu belirtmek gerekmektedir. Uzman Boşanma Avukatı Kahramanmaraş